Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir kavram “erişimin engellenmesi”. Köşe yazılarından haberlere, tweetlerden, twitter hesaplarına kadar pek çok internet içeriği hakkında, çeşitli sulh ceza hakimliklerince erişim engellemesi kararları veriliyor. Bu kararların gerekçeleri kadar, erişim engellemesi kararına muhatap olan sosyal medya hesaplarının kullanıcıları ile köşe yazarlarının muhalif kimliği de dikkat çekiyor. Bu durum, verilen kararlar ile hedeflenen “içeriğin geniş kitlelere yayılmasını engelleme” amacından tam aksi yönde bir sosyal reaksiyonun oluşmasına neden oluyor. Zira yurttaşlar tüm bu engellemelere rağmen, kanunun amacı ile uygulamada ortaya çıkan sonucun bağdaşmadığını görüyor.
Türkiye’de insan hakları üzerine çalışan pek çok hukukçu ve sivil toplum kuruluşu, erişim engellemesi kararlarını takip ediyor ve her geçen gün daha vahim bir hale gelen kararlara ilişkin bilgileri açıklıyor. Bu sivil toplum kuruluşlarının başında gelenlerden biri de İfade Özgürlüğü Derneği. Dernek, erişim engellemesi kararlarını hem raporluyor hem de eş zamanlı olarak engelli web isimli Twitter hesabından yayımlıyor.
Engelli web Twitter hesabını incelerken son bir haftada yayımlanmış tweetlere şöyle bir göz atmak bile durumu açıklar nitelikte. Hesapta yayımlanan bilgilere göre son bir haftada haberlerine erişim engellemesi kararı verilen haber siteleri şu şekilde; T24, Yeniçağ, Gerçek Gündem, Halk Web, Sözcü, Gazete Duvar, BirGün, KRT, Euronews, Diken, Cumhuriyet…
Hazır son bir haftalık “erişim engellemesi” bilançosundan bahsetmişken, İfade Özgürlüğü Derneğinin sitesinde yayımlanan raporlara da göz atmanızı önereceğim. Esasen bu raporların her biri Türkiye’de ifade hürriyeti üzerine uzunca düşünülmesini gerektirecek içeriğe sahip. Raporların içeriğine ilişkin bir fikir edinebilmeniz için, 2021 yılı için hazırlanan rapordaki şu bölümü paylaşmayı yeterli görüyorum; “Öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2021 içinde bilindiği kadarıyla kişilik haklarının ihlali iddiası ile sulh ceza hakimliklerine yapılmış tüm bu başvurular kabul edilmiştir. Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talebiyle aralarında BirGün, Cumhuriyet, Diken, OdaTV, T24 ve Sendika.org’un da haberleri bulunan 25 farklı İnternet adresinin İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 02.12.2021 tarih ve 2021/7226 sayılı kararıyla erişimin engellenmesine ve yayından çıkarılmasına karar verilmiştir. Karara konu haberlerde ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun 2014-2015 yıllarında yapmış oldukları açıklamalar yer almıştır”[1]
Erişim engellemesi kararları 5651 sayılı kanun kapsamında veriliyor. Yurttaşlar, kanunun 9. maddesine göre kişilik haklarının, 9/A maddesine göre özel yaşamlarının ihlal edildiği iddiasıyla, sulh ceza hakimliklerinden ilgili içeriğin engellenmesini talep edebiliyorlar. İşte, bu çok sıradan ve hatta gerekli gibi görünen iki madde, iktidar mensupları tarafından yapılan pek çok erişim engellenmesi talebinin kanuni dayanağını oluşturuyor.
Yukarıda sıraladığım haber sitelerinde yer alan haberlerin tamamı, haberde adı geçenlerin “kişilik haklarının ihlal edildiği” gerekçesiyle erişime engellendi. Pek bu haberlerin konusu neydi? Özetlemek gerekirse;
- Ekrem İmamoğlu’nun 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmeden hakim hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin haber,
- AKP aday adaylarından biri hakkında dolandırıcılık suçlamasıyla yürütülmüş soruşturmaya ilişkin detaylar,
- Hazine ve Maliye Bakanının oğlu olan “meslektaşımızın” kamu ortaklığı bulunan şirketlerin vekaletlerini almak suretiyle elde ettiği “mesleki başarılar”
- Hüda-Par ve Hizbullah ilişkisini konu alan haberler,
- Kılıçdaroğlu’nun katıldığı canlı yayında SADAT reklamı verilmesine ilişkin eleştirileri içeren 1.073 tweet…
Sadece bir haftalık bu tabloya bakarak her şeyi anlamak mümkün. Erişim engellemesi kararları iktidar mensuplarının elinde tutukları bir sopaya dönüşmüş durumda. Haklarında yapılan her haberi bu sopayla bertaraf ettiklerini zannediyorlar ancak, gerçek tam aksi yönde.
İktidar mensupları sosyal medyada trollerden, gerçek hayatlarında ise şakşakçılardan oluşan bir hayal aleminde yaşıyor. Dünyanın farklı yerlerinde de görebileceğimiz türden bu “saray şürekalığı” hali, iktidar mensuplarını hayatın gerçeklerinden epeyce uzaklaştırıyor. Onlar, bu hayal aleminde yaşarken ortaya çıkan gerçek şu; bir daha hiç kimsenin göremeyeceği, okuyamayacağı inancıyla aldırdıkları bu erişim engellenmesi kararları sayesinde haklarında yapılan haberler daha çok ilgi çekiyor. Erişim engellemesi kararlarına gösterilen tepki, karara konu haberlerin daha çok ilgi görmesine ve tartışılmasına yol açıyor. Kısacası, iktidar mensupları lehine verilen bu kararların yurttaşlarda oluşturduğu inanç belli; “bir haber erişime engelleniyorsa yazılanlar doğrudur.”
Av. Gizay DULKADİR
[1]Yaman Akdeniz-Ozan Güven, ENGELLİWEB 2021 • ÜST DÜZEY KAMU ŞAHSİYETLERİNİN İNCİNEN İTİBAR, ONUR VE HAYSİYET YILI, Syf.38